Vizyon ve Misyon

Vizyon

Stratejik Yenilikçi Girişimler ismi rasgele seçilmiş bir isim olmayıp, şirketimizin varoluş felsefesini yansıtır niteliktedir. Stratejik Yenilikçi Girişimler, stratejik ve yenilikçi girişimlerle önce ülkemizi, sonra bölgemizi ve en sonunda dünyamızı iyi yönde değiştirmeyi hedeflemektedir. Varoluş amacımız insanlığın hayrına buluşlarda faaliyetlerde bulunmak ve gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır.

Stratejik Yenilikçi Girişimler bu amaca yönelik olarak yapacağı çalışmalarla dünyanın en hayırlı şirketlerinden birisi olmayı hedeflemektedir. Rüyamız dünyayı iyi yönde değiştirmek, insanlığın sorunlarına merhem olmaktır.

Misyon

Vizyon belgemizde sunduğumuz hedefin büyük olduğunu farkındayız. Bu hedefe ulaşmak için aşağıdaki adımları planlıyoruz:

1. Başta ülkemizde olmak üzere gençliğin ve insanımız özgüvenini tesis etmek.

Neden?  İnsanların özgüven sahibi olmaları bir işi başarmanın en birinci ve önemli unsurlarından birisi. ABD nin super güç olmasının altında Apollo 11 aya ulaşma projesi yatmaktadır. Apollo misyonunun ABD ye getirisi bir avuç aytaşı olmakla beraber, insanına getirdiği özgüven ABD yi super güç haline getirdi. Biz bunu biliyoruz. Şanlı ecdadımız da zamanın super gücü olarak aynı taktikleri kullanmıştı. Fatih Sultan Mehmet han hazretlerinin gemileri karadan yürütmesi olayıda aynı şekilde –savaşı kazanmanın yanısıra – insanımızın özgüvenini artıran taktiklerdendir.

Nasıl yapmayı planlıyoruz? Bunu yapmak için ülkemizde dünyada ilk olacak projelere imza atmak gerekiyor. Modern dünyamızda bunun adına inovasyon diyoruz. Ülkemizde dünyada ilk olacak projeler yapmak ve gençlerimize bu işin nasıl yapılacağını göstermek hedefimiz olacaktır. 50 dan fazla patent ve patent başvurumuzla ülkemize dünyada ilk olacak bir seri proje ile tanıştırmayı hedefliyoruz.

Türkçemizde bir atasözü vardır. “Evin buzağısı inek olmaz” diye. Ne yazıkki inovasyonun bu kadar değerli olduğu günümüzde  bu atasözü hala gerçek. Yaptığımız inovatif ürünleri ülkemizdeki kurumlara kabul ettirmekte güçlük çekiyoruz, taaki yurt dışında önemli bir müşteriye satıncaya kadar.  Bu ne özgüven yoksunluğu, bu ne korkaklıktır? Bu verilen örneği ülkemizin üniversitelerinden bürokrasinin pek çok kurumuna kadar çoğaltmak mümkün.

2. Gençlerimize ve bilim insanlarımıza inovasyonun alternatif yollarını göstermek.

Nasıl? 2010 yılında yaptığımız bir deneme hayatımın en önemli deneylerinden birisine dönüştü.  Bu denemede bir sınıf dolusu akıllı ancak motivasyonu sıfır öğrenciye patent okumayı ve yazmayı öğrettik. Sonuç: Bir sınıftan 11 tane patentlik proje çıktı. Bu olağanüstü sonuç gösterdi ki gençlere bu iş öğretilebilir. Bu amaca yönelik olarak bir seri girişimde bulunuyoruz. Bu deneyle ilgili bilimsel makaleleri buradan indirebilirsiniz.

3. Yenilenebilir enerji. Enerji sorunu ve küresel ısınma çok ciddi bir problem haline geldi. Bildiginiz gibi 2018 ICCD raporuna göre yer küremizin 12 yılı kaldı. Klasik yenilenebilir enerji enstürümanları ile bu kadar kısa sürede bu probleme ekonomik ve realistik bir çözüm bulmak çok zor.

Bu konuda olağanüstü bir kaç patentli çözüm önerimiz var. Bu çözümler dünyada bir ilk olup, ülkemizin, bölgemizin ve dünyamızın enerji sorununa çare olabilir. Önümüzde uzun bir yol var ancak çözümlerimiz çalışırsa Türkiyemiz dünyanın en çevreci enerjisine sahip ülkelerden birisi olabilir.

4. Katalizör olmak.  Ülkemizde en önemli sorunlarımızdan birisi birlikte çalışma kültürünün olmayışı. Bu, unun, yağın ve şekerin olduğu bir yerde ahçı yokluğu dolayısı ile aç kalmaya benziyor.  Meşhur Mennan ustanın bir tabiri var, “sistem atın önüne et, itin önüne ot ” koyuyor diye. Umut verici gelişmeler olmakla beraber bu felsefe hala yer yer mevcut.  Kurmakta olduğumuz mekanizma ile mucidi, işadamını, müteşebbisi biraraya getirecek, bütün katılımcıların  ağzında güzel tat bırakacak bir kurumsal yapı oluşturmaya çalışıyoruz.

5. Beyin merkezi. Şu anda dünyada 500.000 den fazla bölgemiz orijinli bilim adamı bulunmaktadır. Ülkemizin bu gücü kullanması teknoljimizi ve gelişimi olağanüstü hızlandıracaktır. Yıllardır bu insanların arasında bulunduğumuz için bu insanların beklentilerini, isteklerini ve neler yapabileceklerini çok iyi biliyoruz. Bu olağanüstü kaynağı ülkemize çekmeye yönelik teşebbüslerde bulunmak da hedeflerimizden birisidir.